Hakkında çok şey duydum. Fısıltı gazetesi olanca gücüyle çalışıyor, filmin reytingini henüz seyretmeden bilinçaltımızda yükseltiyordu. Kaçırmamak gerekiyordu. Neyse ki yürüme mesafesinde "Başka Sinema" var da kaçırmadan izledim. İyi ki de izlemişim. Türk filmleri arasında beğendiklerim arasına girdi.
Bu bir kaç yıl içinde gelecek yıllara miras kalacak, sinema derslerinde adı geçecek filmler çekildi. Sevindirici. Bunlardan en beğendiğim Abluka ve Mustang'dir. Bu filmde, Abluka kadar başarılı bir atmosfer yaratmayı başarmış yönetmen Ceylan Özgün Özçelik. Hem de ilk uzun metrajında. İlk filminizi çekeceksiniz ve harika bir eser ortaya koyacaksınız. Her yiğide bahşedilmez bu. Tebrik ediyorum. Şimdiden ödülleri toplamaya başladı.
Film; Hasret adlı belgeselcinin iş hayatındaki zorlu dönemiyle - anlamlandıramadığı kabusların başlangıç döneminin denk gelmesinin beraberinde anne ve babasının söylendiği gibi trafik kazasında ölmediğine inanması, belki de anımsaması üzerine başlayıp, kendi kendine kalıp dünyadan kopmasına odaklanıp her şeyi hatırlamasına uzanıyor. Filmin sonuna kadar sırrını koruyabilen senaryoya mı iltifat edeyim, baş roldeki Algı Eke'nin oyunculuğuna mı, kamera kullanımındaki başarıya mı, müzik ve ses kurgusunun etkileyiciliğine mi? Karar veremedim.
Olumsuz olan tek şey her şeyin açıklığa kavuştuğu sahnedeki basitlikti.
Psikolojik filmleri sevenlere, Abluka'yı, Sarmaşık'ı seyretmiş ve beğenmiş olanlara kesinlikle tavsiye ediyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder