Ana içeriğe atla

Ölü Ozanlar Derneği - Tiyatro Kedi


Kültür Üniversitesi Oditoryumunda iş arkadaşlarımla izledik Ölü Ozanlar Derneği’ni. Bir arkadaşım haricinde kimse kitabını okumamıştı. Çoğumuz filmini izlemiştik elbette ki. Filmin başrolünü geçen yıllarda vefat eden Robin Williams üstlenmişti, çok iyi bir oyunculuk çıkarmıştı, ortalık bu filmin etkileyiciliği ile kasıp kavrulmuştu, 1989’da dört dalda Oscar’a aday olup sadece Tom Schulman’a En İyi Senaryo ödülünü getirmişti. 
Hatırlamak isterseniz diye.. 


Bir edebiyat öğretmeninin mezun olduğu koleje yıllar sonra öğretmen olarak işe başlaması, öğrencilerini  yetiştirmek için farkli bir eğitim yöntemi seçmesi ve şiir yoluyla aralarında kurulan bağ üzerine derin bir eser olan bu metin tiyatro sahnesine bu ekip tarafından iyi yansıtılamamış ne yazık ki. Oyunculuklar konusunda değil bu eleştirim. Sorun metnin duygusunun izleyiciye aktarılamaması. Ayrıca sorunlar arasında; olayların izleyiciye alelacele aktarılması, -ki bunda elbette metnin uzunluğu etkilidir-, detaylandırılamadan geçen sahneler, birbirini tetikleyen olayların işlenişindeki başarısızlık yüzünden duygu dinamiklerinin verilememesi sayılabilir. Hele ki romandan koparak liseli öğrencilerin birer kadın düşkünü olarak yansıtılması beni aleni olarak rahatsız etti.





Oyunun iyi tarafı ise sahne geçişlerinde ışık söndüğü anda güzel müzikler seçilmesiydi. Çoğu bildiğimiz İngilizce parçalar sıkılmamızı engelledi. Hatta shazamlayanları bile gördüm. Yeni yetme bestecilerin arayı doldursun diye bestelediği ve dijital ortamda birleştirdiği gıy gıy müziklerden değildi. Telif sorun olmasa keşke her oyunda Türk-Yabancı fark etmez uygun şarkılar kullanılabilse. 
Oyunun kendi sayfasında soundtrack listesi de verilmiş.
 


Tiyatro Kedi 2016’da sahneye koyduğunda, edebiyat öğretmeni John Keating’e Can Gürzap can veriyordu, bu sezon yerini yine oyunun yönetmeni olan Hakan Altıner‘e bıraktı.
Can Gürzap ve Hakan Altıner

Ama üzgünüm ki oyunu tavsiye etmiyorum. Romanını okumayacaksak bile filmini izlememiz daha doğru bir karar olur.

Künye: 

Yönetmen: Hakan ALTINER
Yönetmen Yardımcısı: Damla CERCİSOĞLU
Dekor ve Kostüm Tasarımı: Tülin PURAL
 Işık Tasarım: Özgür Kaan PURAL
Efekt Tasarımı: Akın DİRGEN
Grafik / Görsel Tasarım: Banu Batur
Oyuncular: Hakan Altıner/ Tayfun Yılmaz / Sadi Özen/ İrem Uğural/ Mekin Sezer/ Berkay Şanveren/ Can Türkdoğan/ Metin Hasgül/ Onur Yaldız/ Emre ÇOLDUR / Enes DANİŞ/ Efe YEŞİLAY / Gökhan DOST/ Alev SEZER / Kübra MADAK 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Reis Bey - İBBŞT

Reis bey; Necip Fazıl Kısakürek'in 1960 ihtilali ile hapishaneye düştüğünde dört duvar arasında yazdığı 3 tiyatro oyunundan biri. Bu yüzden olacak ki başrol gaddar, merhametsiz bir yargıç'ın yanlışlarından dönüp doğru yolu buluşunun hikayesi. Necip Fazıl'ın da bir iflah olmaz bir kumarbazken Allah'ı bulup alimliğe evrildiğini göz önüne alacak olursak, esere gerçek hayatından bir yansıma da diyebiliriz belki. Reis Bey, 1988 yılında Haluk Kurdoğlu'nun canlandırdığı Mesut Uçakan'ın yönetmenliğinde sinemaya da uyarlanmıştır. (NFK'nın benim edebiyat ve şiirle tanışmamı sağlayan kişi olduğunu da belirtmeden geçmemek isterim, ablamın şiir defterinde okuduğum Kaldırımlar adlı şiiri çok beğenmiş ve şiir okumaya-yazmaya başlamıştım, henüz ortaokuldaydım.) Oyun bu sezon geniş oyuncu kadrosuyla izleyici ile buluştu İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolarında.  Başroldeki Selçuk Soğukçay usta oyunculuğunu konuşturuyor ve rolün hakkını veriyor, ara ara tüyl...

YEN - Tiyatro Craft

Efsane oyun. Bu yılın en iyilerinden. 3 arkadaş gittiğimiz tiyatro etkinlikleri arasında Oyun Atölyesi'nin "KUNDAKÇI"sından sonra ikinci sıraya yerleşti bu oyun. Oyun metni çok sert, travmatik, gerçek ama bi o kadar ince-naif-hassas. Ayaklarınızın dibinde kavga eden kardeşleri seyredip ardından gelen replikte kalbinizin bir boşluğa düşüp kıvrandığını hissediyorsunuz. Oyundan çıktığınızda dayak yemiş gibi yorgun hissediyorsunuz. Bunda 2 buçuk saat süren performansta ara verilmemesi de etkilidir belki. Gözünüz korkmasın. Oyun anında saatime bakıp 2 saat geçtiğini görünce şaşırdım. Zamanın nasıl geçtiğini unutabileceğiniz bir deneyim. Afife Jale Ödüllerinde; Yılın En Başarılı Yönetmen (Çağ Çalışkur)//Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu(Bora Akkaş)//Yardımcı Rolde Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu(Neslihan Yeldan)//Yılın En Başarılı Genç Kuşak Sanatçısı(Berker Güven ve İdil Sivritepe)//Yılın En Başarılı Prodüksiyonü dallarında aday olmasına rağmen eli boş dönmesi de üzücü...